Ahmet Kural Fan Clup
  Ahmet Kural Röportajları
 

Ahmet Kural Röportajı

MARİE CLAİRE DERGİSİNDEKİ RÖPORTAJI


AHMET KURAL 26 yaşında


SANATLA BÜYÜMEKK:"Benim ailemin içinde sanatla uğraşan birçok insan var.Ablam konservatuar mezunu mesela...Ben de insanları güldürmeyi ve taklit yapmayı çok seviyordum.Herkes bana oyuncu olmamı söylüyordu."

KAMERA ARKASI:"Oyunculuğa ilk adım olrak Selçuk Üniversitesi'nde Radyo,Televizyon,Sinema eğitimi aldım.Kameranın arkasında olmasını öğrendim. Sınıf arkadaşlarımla kısa filmler hazırladık,reklamlar çektik.Bu çalışmalar içerisinde hep kameranın önüne geçmeyi istiyordum."

SEYİRCİ İLGİSİ:"İnsanların ilgisini çekmek çok güzel.Tiyatroda tepkiyi direkt aldığınız için başka bir duygu.Alkışı duymak muhteşem ama ekran karşısında sizi daha fazla insan izliyor.İkisi de çok keyifli.İnsanların sokakta yanıma gelip beni Gazi diye çağırması çok hoşuma gidiyor."

SERT GÖRÜNÜMÜN ARDINDAKİ GERÇEK:"Gazi ile daha çok tanındığım için sert bir karaktermiş gibi gözüküyor ama daha önce Evimin Erkeği adlı bir dizide komik bir kapıcıyı oynuyordum.Fikrimin İnce Gülü'nde asi ama komik birini oynadım.Özümde komik biriyimdir,insanlar beni ne kadar sert tanısalar da...Zaten geçenlerde biri stand-up yapsana dedi."

 










 

 Altan Günbay Selin Demiratar Perihan Savaş Ahmet Kural

Gazi unvanı ile tanınmak şeref verir

Güneydoğu gazisini canlandırdığı için şeref duyduğunu söyleyen ‘Gazi’ dizisinin başrol oyuncusu Ahmet Kural, “Sokakta asker anneleri boynuma sarılıp ağlıyor” dedi..

Gazi’de canlandırdığı Fırat Kalender karakteriyle izleyicinin beğenisini kazanan Ahmet Kural, dizide bir gaziyi canlandırdığı için şeref duyduğunu söylüyor. 26 yaşındaki oyuncuyu ekranseverlere yakından tanıtmak için keyifli bir röportaj yaptık.

 

* Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?
Levent Kırca-Oya Başar Tiyatrosu’na dansçı olarak girmiştim. Levent Ağabey daha sonra oyun vermeye başladı. ‘Gereği Düşünüldü’ oyununda hem şarkı söyledim, hem oyun oynadım, hem klarnet çaldım, hem de dans ettim. Büyük ustalarla çalışmak benim için bulunmaz bir fırsattı.

* Gazi dizisi ilk başrolünüz ve ağır bir proje… Herhangi bir korkunuz oldu mu?
Bundan önce bir sürü dizi teklifi geldi. Menajerimle birlikte doğru kararı verdik, buna eminim. Şimdi insanlar sokakta bana ‘Gazi’ diye bağırıyor. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşım bana ‘Bazı karakterler oyuncuların üzerine yapışır, ondan sonra farklı bir karakterde oynayamaz’ dedi. Gazi unvanı bana yapışacaksa ben bundan şeref duyarım.

* Role nasıl hazırlandınız?
Asker konusu Türk halkının çok hassas bir noktası. En ufak hatanda seni yanlış anlayabilirler, yanlış yere çekebilirler. Biz bu tür yanlış anlaşılmalara neden olmamak için projeye hazırlanırken ön çalışma yaptık. Bir gazinin psikolojisi nasıl olur diye araştırdık. Gazilerle ve psikologlarla konuştuk.

GAZİLERLE KONUŞTUM

* Gazi psikolojisi içinde olmak nasıl bir duygu?
Adam mayına basıyor. Ailesinin yanına geliyor hiçbir şey eskisi gibi değil, adamın bir şekilde hayatı bitiyor. Bir bacağı, kolu yok. Nişanlısı terk ediyor. Herkes ona uzaktan farklı gözlerle bakıyor. El üstünde tutuluyor ama kendi içinde sanki toplumdan atılmış gibi hissediyor. Kendisine acınmasını istemiyor. Benim de role hazırlanırken konuştuğum Savaş Yücel 1995 yılında gazi olmuş. O da aynı duyguları yaşamış. Geldiğinde hiç kimseyle konuşamamış. Ama daha sonra hayata bir tutunmaya başlamış ve atletizimde Türkiye dereceleri alımış. Şimdi hala kitaplar yazıyor. Biz, bir gazinin o tarafını göstermeye çalıştık. Çok ajitasyon olsun istemedik.

Polis oğluyum

Kendinizi tanıtır mısınız?
10 Kasım 1982 Kütahya doğumluyum. Babam Emniyet Müdürü emeklisi olduğundan dolayı on yılda, on okul değiştirdim. Babam emekli olduktan sonra Antalya’da yaşamaya başladık. Konya Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümüne girdim. Dört senelik eğitimimi tamamladıktan sonra İstanbul’a geldim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde aktörlük eğitimine başladım. Eğitimim devam ederken Levent Kırca-Oya Başar Tiyatrosu’na girdim. Yüzlerce turneye çıktım. Turne ve tiyatro zamanında ‘Fikrimin İnce Gülü’ dizisi oldu. Ona devam ederken TRT’deki ‘Evimin Erkeği’ dizisinde Kapıcı Reco’yu canlandırdım. Gazi dizisinden teklif gelince diğer projeleri bırakmak zorunda kaldım. Ama ilk fırsatta tekrar tiyatroya döneceğim.

ahmet kural Provokasyon veya ırkçılık yapmıyoruz

* Gazi’nin ilk çıktığı günlerde terör olayları en üst düzeydeydi… Bunun tedirginliği oldu mu sizde?
Dizide hepimizin kardeş olduğunu, savaşmamamız gerektiğini anlatmaya çalıştık. İki tarafın da kazanmadığı bir kavga bu… Irkçı bir dizi yapmıyoruz. Provokasyon yapmıyoruz. Hiçbir tedirginlik duymadım oynarken.

* Sizce bir gazinin psikolojisini yansıtabiliyor musunuz ekranda?İnsanların tepkisine bakarsanız yansıttığımı düşünüyorum. Bir gazinin psikolojisini yansıtmak gerçekten çok zor. Onu başarabilmek için, o acıları yaşaman gerekir. Bunu hiçbir zaman tam olarak yansıtamazsın. Ama sokaktan aldığım ve internetten okuduğum kadarıyla, tam bir gazi duruşu olduğunu söylüyorlar. Bu da benim için çok önemli.

Şehit-gazi ailelerinin evladı gibi oldum

Hem size hem de diziye karşı şehit ve gazi ailelerinin tepkileri nasıl?
Şehitlikte çekim yaparken bir şehit annesi vardı… Oğlu 9 ay önce şehit olmuş. Kadın her gün oğlunun mezarına geliyor. ‘Vatan sağolsun’ diyor. ‘Keşke askere yollamasaydım’ demiyor. Ne kadar ünlü olursa olsun, hiç kimsenin askerlik konusunda yorum yapmasını doğru bulmuyorum. Saygı da duymuyorum. Gelen e-mail’lere bakıyorum. ‘Ahmet Ağabey nişanlım askerde. Seni o kadar çok seviyoruz ki askerdeki ağabeyimi sende görüyoruz’ diyenler var. Onların evlatları gibiyim artık. Anneler sokakta gördükleri zaman sarılıp ağlıyorlar.




                  Alıntıdır!!!





 RÖportaj


Konya Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon Bölümü mezunu olan Ahmet Kural, daha sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi�nde oyunculuk eğitimi almış.

Ajitasyon yapmıyoruz!
Ses getiren dizilerin kanalı atv, çok konuşulacak bir projeye imza attı. Bu akşam start alan ‘Gazi’nin iki starı Ahmet Kural ve Selin Demiratar, “Ajitasyon yapmayacağız, gerçekleri anlatacağız” dedi..

Bir askerin terhisinin üç gün öncesinden başlayıp, gazi olduktan sonraki travmalarını anlatacak olan ‘Gazi’ dizisi; sezona damgasını vurmaya hazırlanıyor. Başrollerde Ahmel Kural, Selin Demiratar, Perihan Savaş ve Altan Günbay’ın rol aldığı ‘Gazi’, bir Türkiye gerçeğine parmak basacak.

KADRO KALABALIK
Levent Demirkale’nin yönettiği dizinin senaryosu ise F Klavye Senaryo Grubu’na ait. İlk bölümleri Afyon’da çekilen ‘Gazi’nin yapımcılığını ise Adem Kılıç üstlendi. Kalabalık bir kadrosu olan dizide; Kemal Kocatürk, Sibel Topaloğlu, Bahtiyar Engin, Özgür Türkyılmaz, Ayşen İnci, Erden Alkan, Onur Öztürk, Volga Sorgu gibi tanınmış oyuncular yer aldı.


Onları el üstünde tutmalıyız
Gazilerimiz için ne gerekiyorsa yapmamız lazım. Toplum olarak saygı duymamız gerek. En üst düzey siyasetçilerin bile olaya böyle bakması lazım. Bunların hiçbir şekilde değerleri maddi olarak ölçülemez.

* Onların da planları vardı. Askere giderken nişanlısına, annesine babasına verdiği sözler vardı! Bir kahpe kurşunla vuruluyor, ya şehit oluyor ya da gazi olarak geri dönüyorlar. Bizim onlara bunun karşılığını vermemiz gerekiyor. Onlar canlarını ortaya koymuş insanlar ve bizim elimizin üstünde tutmamız lazım.

İLK BAŞROLÜ
* Dizinin ilk iki bölümü Güneydoğu’da geçiyor. Devamını İstanbul’da çekeceğiz. ‘Gazi’ benim ilk başrolüm ama bu konuda hiçbir korkum yok. Çünkü yıllardır başrol oynuyor gibiyim. Polis çocuğu olduğum için de konuya pek yabancı değilim. Senaryoyu okuduğumda ‘Bunu oynarım’ dedim.

* lk projem ‘Fikrimin İnce Gülü’ dizisiydi. Orada Aydan Şener’in yeğeni Savaş karakterini canlandırdım. Daha sonra TRT’de ‘Evin Erkeği’ diye bir dizide oynadım. Levent Kırca, Oya Başar Tiyatrosu’nda da bir yıl çalıştım. Ama dizilerden dolayı tiyatroyu bırakmak zorunda kaldım.

Gerçeklerden yola çıkıyoruz
Selin Demiratar, ‘Gazi’de ‘Tuna’ isimli zengin bir ailenin kızını canlandırıyor. “Tuna zengin ama şımarık değil. Haksızlıklara tahammül edemeyen güçlü bir yapısı var” diyen Demiratar, ‘Gazi’nin izleyiciyi etkileyeceğine inanıyor. Genç oyuncu, “30 yıldır böyle bir problem var. Ben de asker çocuğu olduğum için bu projedeyim” diyerek, ‘Gazi’yle ilgili görüşlerini anlattı.

* Yıllardan beri terör olaylarını, şehit ve gazi haberlerini izliyoruz. Ben asker çocuğuyum. Televizyonda şehit ve gazi ailelerini gördüğüm zaman çok duygulanıyorum. Evlatları, eşi ya da babaları ölmüş olmasına rağmen son derece güçlü ve ayakta durmaya çalışıyorlar…

GEÇ KALMIŞ BİR HİKAYE
* Bu insanlar gerçekten bir şeylerin mücadelesini veriyor. Sonuçta siz vatanınız için canınızı feda ediyorsunuz ama üzerinden zaman geçiyor ve ortalık durulmaya başlıyor. Olanlar unutuluyor. Onların aileleri en büyük acıyı yaşıyor.

* Bingöl olaylarından kalan gazilerimizin hikayelerini dinledim ve çok etkilendim. Bir şeyleri artık görmemiz gerekiyor. Diziyi kabul etmemin tek nedeni; yıllardır işlenmesi gereken bir konu olması.

* Benim için bir projenin kanalı ya da oyuncuları önemli değil. Hikayenin doğruluğu gerçekten çok daha önemli. Bu hikaye çekilmesi gereken, belki de geç kalınmış bir hikaye. Bir anlamda yıllardır cesaret edilemeyen ama üzerine gidilmesi gereken bir konu. Bu anlamda bu projenin içerisinde yer aldığım için çok mutluyum.

HERKES BİLİNÇLENMELİ
* Bu konuda herkesin bilinçlenmesi gerekir. İnsanlara bu bilinci vermeye çalışacağız. Gazi aileleri ve şehit ailelerinin sorunlarını, biraz da olsa ekrana taşımaya çalışacağız. Hayattan kopan gazilerimize örnek olarak onlara motive sağlamayı planlıyoruz.

* Gazi olduktan sonra hayata daha farklı, daha sağlam bakan insanlar da gördüm. Biz bu kadar sağlıklı iken hayattan nefret ediyoruz. Yeri geliyor şikayet ediyoruz. Onları gördüğümüz zaman utanmamız gerekiyor bence.

* ‘Gazi’ birşeyleri kullanmak isteyen ve bu sayede tutulmaya çalışan bir dizi değil. Ajitasyon yapan bir dizi değil. Yaşanmış acılar tabii ki var ama insanları yıpratacak, için için kanırtan bir durum yok.

* Gaziler ve aileleri çok üzgünler ama bir yandan da dimdik durmaya çalışıyorlar. Çok acayip bir milli duygu var burada! Bu yüzden gazi ve şehitlerimizin değerini bilmemiz lazım. Onlar bir hiç uğruna ölmüş insanlar değil. ‘Gazi’de onların neler yaşadığını halkımıza anlatacağız.

Gazileri hayata döndüreceğiz
‘Gazi’nin baş kahramanı ‘Fırat Kalender’i canlandıran genç oyuncu Ahmet Kural, rolüne gazilerle görüşüp, onlarla ilgili kitaplar okuyarak hazırlanmış. Dizide, orta halli bir memur ailesinin çocuğu olan saygılı ve dürüst bir karakteri oynayan Kural, diziyi şöyle özetledi: “Bir çavuşun askerliğinin son üç gününden başlayarak, gazi olduktan sonraki hayatını anlatacağız. Yaptığımız, bir Güneydoğu veya terör örgütünden kaynaklanan çatışma hikayesi değil.”

* İnsanların gazi olduktan sonra hayatlarının nasıl etkilendiğini, psikolojisinin nasıl değiştiğini ve ailesinin yaşadıklarını anlatmaya çalıştık. Bir gazi ilk başlarda kendi içine kapanıyor ve hiçbir yere gitmiyor. Hayata küsüyor ve hiçbir şekilde mücadelesi kalmıyor. Tamamen hayal gücüyle ve geçmişte kalanlarla yaşıyor. Ailesi müthiş acılar yaşıyor. Aslında ilk yaşadıkları insanı acıtan bir hikaye.

BİR ŞEYLER YAPMALIYIZ
* Askerler, siyasiler sorumluluk alıyor ama vatandaş olarak bizim de bir şeyler yapmamız lazım. Bu da; ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara alet olmamaktır. Sorumluluğu üstlendiğimiz zaman, bunlar, içimizde yaşama fırsatı bulamayacaklardır. İşte biz ‘Gazi’de bu mesajı verebilmek istiyoruz. Ülkemiz dünya devleti olma yolunda hız aldığı zaman bunlar başımıza geliyor. Aklımızı başımıza toplamamız lazım! ‘Gazi’ işte bunu anlatacak.

* Hiçbir beklentisi olmadan tamamen vatan görevi için askere gitmiş bir insanın ailesini düşünün. Biz bu aileleri kendilerini izleterek nasıl olmaları gerektiğini anlatmaya çalışacağız. Hem onların hayatlarını izleyeceğiz hem de onlara hayat sevgisi vermeye çalışacağız.

HİKAYELERİNİ OKUDUM
* Gazileri koptukları hayatlarına geri döndürmeye çalışacağız. Güneydoğu gazisi Savaş Yücel’in ‘Kınalı Bacaksızlar’ kitabını okudum. Gazi olduktan sonra hayata küsüyor ilk başlarda. Ama ondan sonra öyle hayata asılıyor ki; milli takımda birkaç dalda dereceleri şampiyonlukları oluyor. Görüştüğümüz gaziler arasında hayata çok bağlı olanlar var. Olayın bu tarafı da var. Biz bunları anlatmaya çalışacağız.

* Gazilerin hayat hikayesini anlatan kitaplar okuyorum. Senaristlerimizle birlikte gazilerle konuşuyoruz. Gazilerin ruh hallerini ve iç dünyalarını anlayabilmek için psikologlarla görüşüyoruz. Yani her türlü gazilerin psikolojisiyle ilgili her şeyi anlamaya çalışıyoruz ama asla tam olarak anlamamız mümkün değil…



‘Gazi’nin ilk bölümünde olaylar şöyle gelişti: “Çukurca’da bir sınır karakolunda vatani görevini yapan Çavuş Fırat Kalender’in terhisine bir hafta vardır. Bütün terhisçiler gibi içi içine sığmaz. İstanbul’a dönecek, aylardır hasretini çektiği ailesine dahası büyük bir aşkla sevdiği Leyla’sına kavuşacaktır. Bu arada Leyla, evlilik hazırlıklarına devam etmektedir. Fırat’ın bulunduğu karakol, terhisçi askerler için düzenlenen veda gecesinde yaşanan beklenmedik şok bir olayla sarsılır. Bu olay, Fırat’ın hayatını altüst edecek gelişmelere gebe olacak.”
__________________
MEVZU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR...
 
 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol